KÖK HÜCRE (FİBROBLAST) uygulaması

İnsanlığın ilk zamanlarından bu yana hastalıkları yenme ve yaşlanmanın önüne geçme tıbbın itici gücü olmuştur. Son yıllarda tıp ve biyoteknoloji  alanındaki gelişmeler ile bu amaca yönelik yeni tedavi yöntemleri ortaya çıkmıştır. Bu yöntemlerden en çok dikkat çeken ise “Kök Hücre” tedavileridir. Öyle ki Science dergisi “Kök Hücreler” ile ilgili gelişmeleri en önemli 10 tıp olayı arasında göstermiştir. Nitekim kök hücreler, tamir ve yeni kollajen üretme özellikleri sayesinde dermatoloji kliniklerinde de son yıllarda tercih edilen bir tedavi seçeneği haline gelmiştir. Sahip oldukları kendini yenileme ve farklılaşma özelliklerinden dolayı derideki defektler başta olmak üzere, yüzdeki volüm kayıplarında, akne ve cerrahi skarların tedavisinde, meme büyütmede, vücut kontür bozukluklarında, yanık ve epidermolizis gibi yaygın epidermis kayıplarında ve cilt gençleştirmede kullanılırlar.

Vücudumuzdaki tüm hücrelerin ana kaynağı olan kök hücreler, çok sayıda bölünebilme ve kendini yenileyebilme kapasitesine sahiptir. Dolayısıyla hasarlanmış olan dokuyu tekrar çoğaltıp eski fonksiyonuna geri kazandırabilme özelliğine sahip hücrelerdir. Ancak kök hücre tedavilerinin başarısı; endikasyonu ilgilendiren klinik bilimlerin yanı sıra hücre biyolojisi, embriyolojisi, doku mühendisliği, moleküler biyoloji ve genetik bilimlerinin de içinde bulunduğu multidisipliner bir yaklaşıma ihtiyaç duyar.

Günümüzde cilt gençleştirme amacıyla en çok tercih edilen kök hücre kaynakları ise yağ dokusu ve deriden elde edilen mezenkimal kök hücrelerdir. Yağ dokusu, nispeten bol bulunan kök hücre kaynaklarıdır. Ancak cerrahi işlem gerektirmesi ve kısa sürede, yüksek oranda erime olması yağ dokusuna olan talebin azalmasına neden olmuştur. Dolayısıyla zaman içerisinde kök hücre kaynakları araştırılmış ve deriye olan ilgi artmıştır.

Derideki defektlerin düzeltilmesinde ve cilt gençleştirmede asıl olarak elde edilen kök hücre modeli deriden elde edilen fibroblasttır.

Fibroblastlar, derinin başlıca fonksiyonel hücreleridir. Derinin yapısal bütünlüğünü sağlayan kollajen ve glikozaminoglikan sentezinden sorumlu hücrelerdir. Ayrıca yara iyileşmesinde temel rol oynayan hücrelerdir. Tüm bu etkilerinden dolayı kök hücre tedavisi derideki defektleri düzeltmede ve cilt gençleştirmede 1995 yılından itibaren uygulanmaktadır.

KÖK HÜCRE nasıl elde edilir?

Kök hücre elde etmek için en sık tercih edilen bölge kulak arkasıdır. Çünkü bu bölge güneşten korunmuş dolayısıyla DNA hasarının minimum olduğu bölgedir. Kulak arkasından ortalama 0,3-0,6 cm arasında değişebilen küçük bir biyopsi alınır. Ayrıca fibroblastların çoğaltılmasında kullanılmak üzere kişiden yaklaşık 50 cc kan alınır. Steril koşullarda alınan doku ve kan örneği uygun koşullarda Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı kök hücre laboratuvarına gönderilir. Yaklaşık 3-6 hafta süren kök hücre üretimi sonrası istenilen yoğunluğa ulaşıldığında, steril koşullarda fibroblast hücreleri enjektör içerisine dolumu yapılarak hekime ulaştırılır ve sorunlu bölgeye 1 cm arayla uygulanır. Kök hücre uygulaması 3-6 hafta aralar ile 3 seans yapılır.

KÖK HÜCRE hangi bölgelere uygulanır?

Deriden elde edilen fibroblast kök hücreler, gençleşme istediğimiz tüm bölgelere uygulanabilir. Ancak günümüzde en sık uyguladığımız bölgeler; yüz, boyun, dekolte ve ellerdir. Ayrıca göz çevresindeki sarkmalarda, leke tedavisinde, yüz ve vücuttaki skar dokusunun düzeltilmesinde ve deri kayıplarına yol açan cilt hastalıklarının tedavisinde de kullanılır. Bununla birlikte saçtan aldığımız biyopsi sonrası elde edilen kök hücreler, erkek ve kadın tipi saç dökülmeleri (androgenetik alopesi) başta olmak üzere saç dökülmelerine neden olan birçok durumda başarıyla kullanılır.

KÖK HÜCRE etkinliği ne kadar sürer?

Etki, ilk seanstan hemen sonra farkedilse de maksimum etkinlik 6-12. aylar arası gözlenir. Cilt gençleştirme için yapılan kök hücre uygulamaları sonrası deri kalitesi 5-10 yıl geriye gider. Örneğin 45 yaşındaki biri 3 seans kök hücre uygulaması sonrası 35-40 yaşı arasındaki deri kalitesine kavuşur ve bu etkiyi genetik, yapısal ve çevresel faktörlere bağlı ortalama 5-10 yıl arasında devam ettirir. Çünkü verilen kök hücreler, yıllar boyunca yeni fibroblast üretmeye devam eder. Etki süresi, diğer tüm estetik uygulamalara göre çok daha uzundur.

KÖK HÜCRE uygulaması güvenli midir?

İlk uygulamadan bu yana yapılan çalışmalarda kök hücre tedavisi güvenli bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Nitekim, deriden elde edilen fibroblast kök hücreler, cilt gençleştirmede 2011 yılında Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan ilk kök hücre tedavisi olmuştur. Kişinin kendi hücrelerinden elde edilmesi sebebiyle herhangi bir alerji veya toksik etkiye neden olmaz. Zaman içerisinde kaybedilen fibroblastları kişiye geri kazandırır ve deriyi en doğal bir şekilde uyarır.

KÖK HÜCRE uygulaması sonrası nelere dikkat edilmeli?

Kök hücre uygulaması sonrası kişi iş ve sosyal hayatına aynen devam edebilir.